Duru buyuyor..

Lilypie Fourth Birthday tickers

28 Şubat 2012 Salı

Yüzen-Batan Cisimler...

İlk sunum aşamasında cisimleri teker teker suyun içine atıp battı yada yüzdü diye yorumlar yaptım. Sonra Duru denedi. Bilimsel açıklamasına girmedim. Yüzmek, batmak ve askıda kalmak ne demek onu anlamasına yardımcı olacak bir çalışma oldu.

Misketle kağıt boyama

Bu çalışmayı evde montessori seminerinden biliyordum. Duru boyama yaparken bir anda "misketleri boyanın içine koyabilir miyim" dedi. Bu bana seminerdeki çalışmayı çağrıştırdı. 2 dk mutfağa gidip kap ve maşa ile geri döndüm. Kabı kağıdın üzerine koyup kenarlarından çizdim. Duru ile yardımlaşarak çizgilerden kestik. Kağıdı kabın içine yerleştirdik. Sonra boyalı misketi kabın içine koyup kabı ileri-geri sağa-sola sallayarak kağıdın boyanmasını sağladık. Diğer renklerle de aynı şeyi yaptık. Gerçekten çok eğlenceli bir çalışma oldu. Çıkan sonuç çok özgün olduğu için ben çok sevdim.

Bay Becerikli : Köpük Resim

Son zamanlarda favorimiz bay becerikli seyretmek ve evde malzemelerimiz varsa o çalışmayı yapmak. Daha programda anlatılırken Duru bu bizde var, bu yok diye sayıyor :) Onlardan biri köpük resim. Bardaklara boya, tutkal birazda su koyup karıştırdık. Sonra pipetle boyayı üflememiz gerekiyor. Bunu ben yaptım. Sonra kağıdı baloncuklara dokundurduk. Bu kadar. Kurumasını bekleyip sonra duvara astık.

Kitap önerisi : Çocuklarda Sanat Eğitimi

Geçtiğimiz yaz işe Yalova'dan gidip geldiğim dönemde yolda Susan Striker'ın Çocuklarda Sanat Eğitimi kitabını okuyordum. Tüm annelere şiddetle tavsiye ediyorum. Çocuklarımız için bizim sanat yaklaşımımız o kadar önemli ki bu kitapta onu sebep ve sonuçlarını göstererek anlatıyor. Verdiği örneklerle nasıl davranmamız gerektiğini anlamamız hiçte zor olmuyor. Ben mümkün oldukça resim yapması için özgürlük sağlıyorum. Masasında her türlü boya ve ulaşabileceği yerde kağıtlar bulunuyor. Mutlaka kendi kağıdı olmasına dikkat ediyorum benimde boya yapmamı istiyorsa kendime ait bir kağıt alıp onun yaptıklarından farklı olmayan şeyler çiziyorum. Benden ev yada at çizmemi isterse bilmediğimi söylüyorum. (bu konuda bazen büyüklere ses edemeyebiliyorum.)

Aşağıda kendisinin yaptığı ve isimlendirdiği çizimler var.

araba

balık
Bir akşam duvara boya yapmak istediğini söyledi. Bende ona isterse kağıt verebileceğimi söyledim ama duvar konusunda ısrar etti. Koridordaki duvarlardan biri kağıtla kaplı orasını gösterdim yine ıhh ıhh dedi. Sonra neredeyse hiç kapamadığımız kapımızın arkasını Duru'ya tahsis ettim. Yukarıdaki resimde konsantre biçimde duvarı süslüyor :)

Karlı günlerden...

Ocak ayı sonu İstanbul'a lapa lapa kar yağdı. Öncesindeki 3 sene bizim semte nerdeyse hiç uğramayan kar bu sene yüzümüzü güldürdü. (haber sunumu gibi oldu :)) Duru'ya kar sevgisini aşılama fikirleri üzerine kartepeye gitmeye düşünüyorduk, böylece buna da gerek kalmadı. Fırsat bu fırsat karla oynanabilecek tüm oyunları oynadık, kardan adam yaptık, kara yattık, yokuş aşağı koştuk tırmandık. Arada üşüyünce Duru'nun önerisiyle cafeye gidip sahlep içtik, çoraplarını ve ayakkabılarını kuruttuk sonra gene devam ettik. Doyasıya oynadık. Şimdi baharın gelmesini ve güneşin sıcak yüzünü göstermesini özlemle bekliyoruz.

Sanat atölyesine gidiyoruz...

Duru ile bu yaşına gelene kadar ara ara oyun gruplarına gittik. Hatta daha önce blogta yazmaya fırsat bulamamıştım 3 hafta gibi bir kısa süre Iraz'ın oyun grubuna katılmıştık. Hafta sonları Bostancı'ya gidiyorduk o sıralar 2 yaşına girmek üzereydi. Irazın onlar için hazırladığı oyunları keyifle oynuyorlardı.

Sonra yine bir ara kindyro'ya gitmiştik. Bunlar gerçekten yaşıtlarıyla vakit geçirmesi açısından çok iyi oldu. Şimdilerde ise fırsatlardan aldığım artölye sanat atölyesine gidiyoruz. İlk hafta yaptığımız eserlerin fotolarını eklemek istedim. Duru'nun ilk öğretmeni ordaki Özlem öğretmen oldu. Duru'nun tüm isteklerine cevap vererek onun kalbini kazandı.

Artölye hakkında gözlemlerim çok olumlu, seni bir aktiviteye yönlendiriyorlar ne kadar yapabilirsen o kabul görüyor. Şöyle yapmalısın, böyle olmalı şeklinde bir istekleri yada söylemleri olmuyor. Buda benim çok hoşuma gitti. Yerleri Göktürkte, bize biraz uzak olsada hafta sonları erken saatte trafik sorunu olmadığından rahatça gidebiliyoruz.

Öğretmeni kartona saksı çizdi. Duru onu oldukça iyi bir şekilde kesti. (Makasla kesme çalışmaları 2,5 yaşından beri devam ediyor ve öğretmeni çok iyi olduğunu söyledi. Makasların her zaman ulaşabileceği bir yerde olması çok kez alıştırma yapmasını sağlıyor.) Mor olanlar krapon kağıdı, onları elimizle buruşturup uhu ile sarı yuvarların kenarına yapıştırdık. Yeşil krapon kağıdından yaprak şekilleri kesip yapıştırdık. Sonra simli uhu ve pullarla süsledik.

parmak boyası ile baskı çalışması (sonra pullarla süsledik)

Kil hamurundan kalp tabak(Duru'nun isteği ile kulp eklenmesi yapıldı.)

Rana 4 yaşında..

Kuzenimiz Rana 19 ocak itibariyle 4 yaşında oldu. Bizde ailecek evlerindeki kutlamaya katıldık. Heyecanlı minikler pastayı kesmeden hediyeyi açtılar. 4 yaş civarı çocukların hepsinde bu oyuncak olmalı dedik, 3 çocuğa da aynı hediyeyi aldık. Tüm çocuklar sevdi. Bizde çok mutlu olduk. Rana'cım ailenle nice mutlu yıllara.

Bir kaç resim...

Bayağı geriden geliyorum, Duru'nun 1,5 ay önce yaptığı resimleri eklemeden geçmek istemedim.

21 Şubat 2012 Salı

İkinci keçe çalışmam...

İkinci keçe çalışmamda penguen şablonunu kullandım. Elim yavaş yavaş alışıyor. Başkuşa göre bunu işlerken daha hızlıydım. Zaman bulabilirsem devamını getirmeyi düşünüyorum. Bu aralar Duru sürekli oyun, oyun dediği için tüm zamanım ona ayrılmış durumda.
Bu arada Duru bu badiye bayıldı. Bende çok sevdim. Penguenin kalıbı için buraya bir tık.

20 Şubat 2012 Pazartesi

Muzlu ballı süt...

Duru mutfaktaki küçük yardımcım, beraber ekmek yoğuruyoruz, çorba karıştırıp, yumurta pişiriyoruz daha aklıma gelmeyen bir sürü şey. Buzdolabından ne istesem veriyor. Sandalyeyi ocağın başına çekip hem katılıyor.
Bu aralar sevdiği muzlu ballı sütü kendisi yaptı diyebiliriz ben sadece robotun çocuk kilidini tuttum. Sütü rondoya koydu, muzları doğradı ve en son balı sıktı. Sonra afiyetle tadına baktı.

Gamze ve tüm lösemi hastaları için sadece 1 TÜP KAN!

Uzun zamandır yazmak istiyorum ama elim bir türlü blogun sayfasına gitmiyor. Geçtiğimiz hafta Gamze'nin yaşadıklarını okuyunca(hala tamamını okumuş değilim) başka yerlere gittim. Her gün Gamze'nin ve Atakan'ın haberlerini takip ettim. Kendi çapımda elimden gelen desteği vermeye çalışıyorum. Büyük bir iletişim şirketinde çalışıyorum, oldukça kalabalığız, geçtiğimiz perşembe Ümraniye eğitim ve araştırma hastanesinde donör olmak isteyenler ve çapaya gidemeyenler için bir organizasyon yapıldı. 20 kişi olarak ordaydık. Kanlarımızı verdik. Formlarımızı önceden doldurduğumuz için 3 dk'lık kan alma işleminden sonra ofise döndük. Bunu öğle arasında yaptık. İnanın çok kolay. Çapadaki'de bundan farklı değildir. Donör olmak için tüm ayrıntılar Gamze'nin ailesinin hazırladığı blogta var. Lütfen sadece bir tık.