Duru buyuyor..

Lilypie Fourth Birthday tickers

17 Ağustos 2012 Cuma

Behramkale :)

Bu seneki ilk tatilimizi Assos'ta yaptık, ikiciyi de yapabiliriz inş. :) Assos'a gidişimiz biraz maceralı oldu aslında sabah 6 gibi yalovadan yola çıktık tam bursayı geçmiştik ki  tuvalet molası için durduk sonra tekrar yola çıkmak istediğimizde arabamız çalışmadı saat 8'e gelmediği için servislere ve acil yardıma ulaşamadık ilerleyen dklarda acil yardıma ulaşmayı başardık ve aküde olan sorun(Son çıkan aküler böyle bir anda bitebiliyormuş kullanım ömrü 5 yıl civarı bizimki de 5 yıllık olmuştu zaten) 9:30 gibi çözülünce tekrar yola devam ettik. Yollar inanılmaz bozuk ve toz toprak içindeydi buda yavaş gitmemize sebep oldu 13:30 gibi assos kadırga koyundaydık. Odamıza yerleştik ve denize gittik. Assosun denizi süper, başta biraz soğuk sonra alışınca inanılmaz bir ferahlık ve dirilik hissi veriyor. Deniz soğuk dışarısı sıcak olduğundan sudan çıktığınızda üşümüyorsunuz. :) Duru hem denize hemde havuza girdi. Bu tatilde suya doydu diyebiliriz son gün girmek istemedi.

Sezonun ilk haftası gitmiş olmamızdan olsa gerek az kişi vardı hem tesiste hemde assosun genelinde. Bizimde aradığımız kalabalıktan uzak bol yüzmeli bir tatildi.

Kaldığımız yeri de biz beğendik. Çok fazla beklentimiz yoktu zaten. Kadırga koyu sit alanı olduğu için inşaat yapılması yasak. Öyle eğlence mekanları 5 yıldızlı oteller yok. Güzelliği ve sakinliği burdan geliyor zaten, neredeyse el değmemiş doğasını biz çok seviyoruz.


Ordaki günlerden birinde deniz kıyısına uğur böceği akını oldu. Hiç böyle birşey görmedim her yer uğur böceğiydi. Duru çok sevdi tabi.


Bol bol taş topladık, onları değişik şekillerde boyayıp dekoratif amaçlı kullanmayı düşünüyoruz.


Duru'nun Behramkale deyişine bayılıyorum. Assos - Behramkale aynı yer aslında. Biz ordaki köye berhamkale, sahil kısmına assos dedik oda öyle öğrendi. Köye gidip ordan duru ve kuzenlerine hediyeler aldık.
Dönüşte yolumuzun üstündeki balıkçılardan birine girdik. Gerçekten hem mekan olarak hemde yemekleri enfesti... Çok beğendik.  Aydede Balık Evi

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Yağmurlu bir gün..

Tarih 20 mayıs, günlerden pazar, hava yağmurlu sokaklarda parklarda kimsecikler yok. Yağmurun hızını azalttığı bir anda attık kendimizi dışarı tek eksiğimiz yağmur çizmeleri ama olsun sitenin içindeyiz en kötü eve döneriz dedik. Yavaş yağan yağmur altında kaydıraktan kaydık, su birikintilerinin tam ortasına zıpladık, tebeşirlerimizi yanımıza almıştık parkı renkli renkli boyadık.
Biz biraz ıslandık ama Duru'nun çok ıslandığını söyleyemem tchibo'da gezerken görüp aldığım yağmur pantolonu gerçekten tam yağmurlu gezmeler için ideal. Hemde askılarından ayarlanabildiği için uzunca süre giyilebilecek cinsten. Eğer görürseniz kaçırmayın derim.
 
Biz bu sokak aktivitesinde çok eğlendik.
Şimdilerde yağmur çizmelerimiz hazır, yağmur nerde biz orda olacağız gibi...

7 Ağustos 2012 Salı

Sultanahmet gezimiz...


Sıradaki bahar ayında yapılmış gezimiz, Sultanahmet :) Duru'nun toplu taşıma araçlarını kullanarak yaptığı ilk gezimiz çok keyifli geçti. Kanyona kadar arabayla gittik, ordan metro ile taksime, finiküler ile kabataşa, en son tramway ile sultanahmete vardık. Bu yolu kullanarak yolculuk sırasında zaman kaybetmedik. Hangi taşıtı beklediysek 1-2 dk ya bindik. Orda nerler mi yaptık; meydanda Duru koşuşturdu, beraber bir türbeye girdik, daracık yemyeşil sokaklarda dolaştık, güzel bir cafede tatlı yedik, gülhane parkının kalabalığına karıştık. Sonradan farkettim ki günü güzel yapmanın yolu Duru'nun nabzını sürekli canlı tutmaktan geçiyor. Tam sıkılma, mızıldanma sırası geldiğini farkettiğimde değişik bir yiyecekle hem açlığını yatıştırdım hem mutlu olmasını sağladım. Mısır, simit, tatlı ve çikolata sayesinde aç kalmadı ve huysuzlanmadı bizimle beraber gezdi. Saat 2 civarı geri dönerken tramwayda kucağımda uyuyakaldı kanyona gelene kadar 15 dk uyumak yetmiş olacak ki orda da keyfi yerindeydi.



Belgrad ormanı gezimiz...


Taa nisan ayından kalma resimleri ekliyorum şimdi belgrad ormanına gidip çok eğlenmiştik. Duru bir poşet turuncu taş toplayıp eve getirmişti. Ağaçların gövdelerindeki ve yerlerdeki yosunları inceleyip ağaçlardaki su oluklarına çubuk sokmuştuk. Ormanın derinliklerine girip oraları keşfetmiştik.


Bahar aylarında çok güzel oluyor tavsiye ederiz.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Duru'dan haberler...

Uzun zamandır işten güçten yazamıyordum bir yerden başlamak lazım diyerek daldım hadi hayırlısı. Güzel kızımın çimlere yayılmış hallerinin fotoları toplayıp bir kolaj yaptım. Toprağı, çiçekleri, yaprakları, taşları hep çok sevsin ve hissetsin diye çoğu kez çıplak ayak dolaşıyoruz. Kendisi de bundan çok hoşlanıyor ki direk ayakkabılarını çıkarır oldu.

Şu sıralar 3,5 yaş halleri var üzerinde en ufak şeyde küsüp gönlünü aldığınız an yumuşaması onlardan biri. Bazen söyledikleriyle bizi şoke eden, güldüren, eğlendiren şakacı kız bazen uzun uzun istedikleri için ağlayan inatçı kız olabiliyor.

Bu dönemde bizi en çok zorlayan konulardan biri de yemek, bir gün gayet güzel yerken diğer gün ağzına neredeyse hiçbirşey koymuyor. Başka bir sorun kutu kutu içilen sütler. Çeşitli yöntemler deniyoruz mesela önceden bizden istemek zorunda kalıyordu bizde vermek istemediğimizde kriz yaşanıyordu. Şimdi sütler kendi boyunda bir yerde duruyor ulaşılabilirliği ne kadar kolay olursa cazibesi o kadar azalır dedik ama 1 haftadır süren denemelerde henüz sonuç yok.

Günde 3-5 saat arası dışarda geçiriyor ve arkadaşlık kurma isteği bu dönemde çok fazla. Parkta kafasına göre birini bulup oynarsa çok mutlu oluyor aksi halde "kimse benimle oynamıyor" diye çok üzülüyor. Bazen havuza giriyor bazen bisikletiyle geziyor. Bir fotoda bisikletli haline...


Arada sırada montessori aktiviteleri yapıyoruz onları ayrıca yazacağım. Bazen yeni resim çalışmaları oluyor bizim çok beğendiğimiz bir eseri var Duru'nun tamamen kendi tasarımı ben görünce çok beğendim ve şaşırdım. Masasında duran değişik objeleri bir kağıt üzerine yapıştırmış, 3 boyutlu bir resim olması gerçekten güzel olmuş ve  bu farkı kendisinin yaratmış olmasına çok sevindim.


Son zamanlarda müzik dinlemeye ve söylemeye karşı eğilimi var. Gökçe'nin Tuttu Fırlattı Kalbimi ve Napardım Bilmem şarkılarını söyledi bir süre sonra biz Barış Manço ile tanıştırdık. Bal böceği ve Arkadaşım eşşek şarkılarına bayılıyor, neredeyse hepsini ezbere söylüyor. Son olarak Burcu Güneş'in Çıkmaz Sokaklar şarkısını ezberledi.  :) Şimdilik aklıma gelenler bunlar devamı gelecek..