Duru buyuyor..

Lilypie Fourth Birthday tickers

17 Haziran 2010 Perşembe

Basit Aktarma Çalışmaları

  • Kaptan kaba fasulye aktarma çalışması
  • Kaptan kaba mısır aktarma çalışması
  • Kaptan kaba pirinç aktarma çalışması
Bu üç çalışma birbirine çok benzediği için materyal listesi dışındakiler aynı.

Kaptan kaba fasulye aktarma çalışması materyal listesi:
  • Tepsi
  • 2 tane cam sosluk (paşabahçe - küçük boy)
  • Kuru fasulye



Kaptan kaba mısır aktarma çalışması materyal listesi:

  • Tepsi
  • 2 tane cam sütlük(paşabahçe)
  • Mısır

Kaptan kaba pirinç aktarma çalışması materyal listesi:

  • Tepsi
  • 2 tane porselen sosluk
  • Pirinç

Çalışmanın Aşamaları:

  • "Bugün senin için yeni bir çalışma/oyun hazırladım" yada "Bugün seninle fasulye/mısır/prinç ile çalışmak/oynamak istiyorum" diyerek çocuğumuzu davet ediyoruz.
  • Kabul ederse hazırladığımız tepsiyi 2 elle taşıyarak önümüze alıyoruz.
  • Çalışmanın bir demosunu çocuğumuza göstererek önce biz yapıyoruz. Bu çocuğun anlamasını kolaylaştıracaktır.
  • Sosluğu iki elimizle, bir el sapından diğer el destek olacak şekilde tutuyoruz.
  • Önce sağdan sola, sonra soldan sağa aktarma yapıyoruz.
  • Demo sırasında bakliyatların sesini dinlediğimizi belli ediyoruz.
  • Aktarma sırasında bakliyatların tepsiye düşme ihtimalini düşünerek bizde demo sırasında 1-2 tane fasulye/mısır/pirinç tanesini düşürüp tekrar kasenin içine atabiliriz. Böylece çocukta düşürdüğünde aynı şekilde davranacaktır.
  • Eğer çocuğunuz bakliyatı ağzına atmak isterse, "ağzına atma" demek yerine "Acıktıysan mutfağa gidip bişeyler yiyebiliriz" yada "Canım kiraz çekti, sende yemek ister misin?" gibi cümlelerle ona kullandığı malzemelerin yiyecek bişey olmadığını vurgulamış oluyoruz.

Hata kontrolü: Soslukların altındaki kaydırmazlar, tepsiye düşen bakliyatların kontrol edilmesi.

Alternatif Çalışmalar: Mutfakta aklınıza gelen nohut dışında her bakliyat olabilir. Nohut yuvarlak olduğu için sakıncalı olabiliyor.

İlgi Merkezi: Bakliyatların sesi.

Uygun yaş aralığı: 2,5-3 yaş arası. Çalışmaya büyük parçalı bakliyattan başlamalıyız. Önce fasulye sonra mısır ve prinç.

16 Haziran 2010 Çarşamba

Elle Transfer Çalışması

Materyal Listesi:

  • Tepsi
  • 2 tane cam kase
  • Yuvarlak olmayan renkli cam boncuklar (yutma riskine karşı yuvarlak olmamalı)

Çalışmanın Aşamaları:

  • "Bugün senin için yeni bir çalışma/oyun hazırladım" yada "Bugün seninle renkli boncuklarla çalışmak/oynamak istiyorum" diyerek çocuğumuzu davet ediyoruz.
  • Kabul ederse hazırladığımız tepsiyi 2 elle taşıyarak önümüze alıyoruz.
  • Çalışmanın bir demosunu çocuğumuza göstererek önce biz yapıyoruz. Bu çocuğun anlamasını kolaylaştıracaktır.
  • Önce soldan sağa, sonra sağdan sola elle aktarma yapıyoruz.
  • Bazen 1, bazen 2, bazen 3 taş aktarılıyor.
  • Aktarma sırasında boncukların tepsiye düşme ihtimalini düşünerek bizde demo sırasında 1-2 tane boncuğu düşürüp tekrar kasenin içine atabiliriz. Böylece çocukta düşürdüğünde aynı şekilde davranacaktır.

Hata kontrolü: Kaselerin altındaki kaydırmazlar, tepsiye düşen boncukların kontrol edilmesi.
(Her kabın altına kaydırmaz yapıştırmak yerine 1-2 tane kaydırmaz tepsi edinmek daha uygun olacaktır)

Alternatif çalışmalar: Kaseden küçük vazonun içine aktarma. Cam boncuk yerine çakıl taşı kullanabiliriz.

İlgi merkezi: Taşların rengi, çıkardığı ses ve taşları kavradığımızda avuç içinde hissedebilme.

Uygun yaş aralığı: Evde kendini geliştirmiş çocuklarda 20. aydan itibaren uygulanabilir, Normalde 2-2,5 yaş arası.

15 Haziran 2010 Salı

Güneş gözlüğü ve şapkamızla yaza hazırız


Güneş gözlükleri ve şapkamızla yaz sezonunu açmış olduk. İnternetten aldığım gözlük kuzuma öyle yakıştı ki. Uzun süre tereddüt ettim 12 + mı 24 + mı en sonunda 12 + olanı aldım. Tam oldu. En güzel özellikleri gözünü gerçekten koruyor ve ne yaparsanız yapın kırılmıyor olması.

Başta gözüne takmadı. Ben gözlüğümü takıp bir süre gezdikten sonra oda kendi gözlüğünü takmak istedi. Balkona çıkıp güneşe hiç rahatsız olmadan baktık.


Evde Montessori Uygulamaları Semineri

Pazar günü İstanbul'da yapılan montessori seminerlerinin 2.si olan Evde Montessori Uygulamaları seminerindeydim. Çok verimli ve faydalı geçen bir 6 saat geçirdik. Montessori grubundan yeni arkadaşlarla tanıştım. Çok memnun oldum onları tanımaktan.
Hilal hanım gerçekten yine kendine hayran bıraktı. Enerjisi muhteşemdi. Bu seminer sırasında "Duru'yu gelecek yıl montessori okuluna gördermeli miyim" sorusu gerçek anlamda yanıt buldu. Seminerin bir bölümünde Hilal hanım sınıflardan bahsediyordu, Duru mutlaka montessori okuluna gitmeli diye düşünürken buldum kendimi.
Ben bunları düşünürken Ufuk, arkadaşlarının evinde antimontessori sohbeti yapıyormuş. Bundan benim haberim yoktu. Seminer çıkışında onunla heyecanla paylaştığım bilgileri bu sefer paylaşamadım daha doğrusu paylaşmak istemedim. Ben kafamda tam bazı kararlar aldım derken karşıt görüşe hazır değildim.
Bunların dışında seminere geri dönersek; aktiviteleri başlıklar altında ayırmak istiyorum sonra teker teker notlarımı ve resimleri paylaşacağım.
  1. Elle transfer çalışması
  2. Kaptan kaba fasulye aktarma çalışması
  3. Kaptan kaba mısır aktarma çalışması
  4. Kaptan kaba pirinç aktarma çalışması
  5. 2, 3 ve 4 cü şıklardaki çalışmaları paravan arkasında yaparak seslerini dinleme ve ayırma çalışması
  6. Maşayla buzluk içindeki nesneleri aktarma çalışması
  7. Kaşıkla kaptan kaba börülce aktarma çalışması
  8. Maşayla kaptan kaba ponpon aktarma çalışması
  9. Kabın içinden kenarına misket dizme/geri düşürme çalışması
  10. Makasla kesme çalışmaları
  11. Self portre çalışması
  12. Parmak boyası ile sanat çalışması
  13. Kolye dizayn çalışması
  14. Tel süzgeçle suyun içinde yüzen nesneleri toplama çalışması
  15. Suda yüzen-batan cisim çalışması
  16. Küçük damlalıkla su aktarma çalışması
  17. Renkli suları karıştırarak başka bir renk oluşturma çalışması
  18. Paket lastiği bir tabla üzerinde farklı şekilde oluşturma çalışması
  19. Saç örme çalışması
  20. Köpük ve kürdan ile istenilen şekilleri oluşturma çalışması
  21. Kiliç açma-kapama çalışması
  22. Düğmeleri renklerine göre ayrıştırma çalışması
  23. Renk tabletleri çalışması
  24. Bir kese içindeki geometrik şekillerin arasından birini bulma çalışması
  25. Bir olayı 4 adımda anlatan kartlarla yapılan çalışma
  26. Coğrafya çalışması
  27. Koku çalışması

14 Haziran 2010 Pazartesi

İlk kez sobeeeelendik :))

Bahar ve Egemen bizi mimlemiş. Gördüğümde çok şaşırdım bir o kadar da sevindim. Teşekkürler.

Nasıl Giydiriyorsunuz?
Duru'yu annemde, bende çok özenerek giydirmeye çalışıyoruz. Evde genelde tişört, pijama altı bazen şortlu takımlar. Evin civarında yada gezmeye giderken çok rahat olduğu için badi ve tayt giydiriyorum. Bazı özel zamanlarda elbiseler giyiyoruz. Uzun süredir pantolon ve şimdiye kadar hiç etek giydirmedim.

Marka mı ? Pazar mı ? Semt butiği mi? Nerelerden alış veriş yapıyorsunuz bebelere ?
Bu zamana kadar pazardan yada semt butiğinden giysi almadım. 9 aylık olana kadar hep Mothercare'den giyindi genelde 3'lü 2'li şeklinde satılan ürünlerden satın alıyordum. Sonra Zara kids'i keşfettik sezonda 2-3 ürünü ordan alıyorum, özel günlerde giydiriyorum küçülmeye yakın hergüne giydiriyorum. Zandco yine sevdiğimiz ve yeni keşfettiğimiz bir marka, renkleri çok soft ve tarzı hoşumuza gidiyor. Günlük kıyafetlerini Kanz, C&A ve YKM'den.

Haftada 3-5 defa makine döndüren çamaşır canavarlarının cicilerini ütülüyor musunuz?
Ben ütü yapmayı seviyorum. Ütülü kıyafetin duruşunun çok değiştiğini düşünüyorum bu yüzden dışarı çıkarken giydiğimiz tüm kıyafetleri ütülüyorum.

Terlik mi Sandalet mi?
Henüz terlik giyemiyoruz dawgs'larımız var onları giyiyoruz şimdilik. Çok hafif ve rahatlar. Şık bir sandalet arayışındayız. Çorapsız giymede umarım zorun yaşamayız.

Şapka sorun mu ? Nasıl çözüyorsunuz?
Şapka takmaya yeni başladı. Alışma sürecindeyiz. Dışarı çıkarken şapkasını takıyoruz şimdilik çıkarmıyor.

Malum deniz mevsimi açıldı.Mayo kullanıyor musunuz? Öneriler ?
Duru, 3 hafta sonra bir aksilik olmazsa denizle tanışacak geçen yıl çok küçük olduğu için gidememiştik. 2 mayo (mothercare, miss mahliaa) birde tek alt(zara kids) aldım. Resimdeki mayoyu çok severek mothercareden aldım.

Ne olur ne olmaz little swimmers lardan almayı düşünüyorum. Önerileri ancak tatil dönüşü paylaşabilirim. :(

Bende cevaplamak isterlerse Seyhan ve Defne Nil'i , Gül ve Duru'yu mimliyorum.

10 Haziran 2010 Perşembe

Baba-kız fotoğraf yarışmasında

Babalar gününe özel düzenlenen nurturia(çocukla hayat paylaşıldıkça güzelleşiyor) sitesindeki yarışmaya bizde katıldık. En tatlı baba-çocuk fotoğrafı seçiliyor. Birde ödülü var, Nintendo Wii. Aşağıdaki linke tıkladıktan sonra nurturia yada facebook kullanıcınız ile giriş yapıp oy verebilirsiniz.

Oy vermek için buraya tıklayabilirsiniz.

Çocuk parklarında sigara içilmesin!

Duruyu yaklaşık 1 aydır her akşam sitenin parkına götürüyoruz. Çok sevinerek gidiyor, koşuyor, kaydırağın merdivenlerine çıkmak istiyor, parka giriş kapısını açıp kapatıyor, kimi zaman kumlarla oynuyor. Herkesten farklı olarak gözlemlediğim salıncağa ve tattiravalliye hiç binmek istemiyor. Bindirmeye çalıştığımda hemen iniyor.
Bazen kısa süreliğine diğer çocuklarda iletişeme geçiyor ama genelde bağımsız takılıyor. Duru bunları yaparken ben peşinden koşuyorum. Yürümekten koşmaya geçiş sürecindeyiz o yüzden kontrolsüz koşuyor, tam düşecekken yada çarpacakken son anda(yüreğim ağzımda) yakalıyorum.

Gelelim başlık konusuna. Ben Durunun peşinde pervane dolanırken çocuğu daha büyük olan anneler/bakıcılar parktaki oturma yerlerine oturup sigaralarını içerek dertleşiyorlar. Park dediğimde o kadar küçük bir yer ki 2 salıncak 1 tattıravalli 1 kaydıraktan oluşuyor. Duru, 3 gün önce elinde sigara olan bir annenin önünde durdu ve dikkatli bir şekilde bakmaya başladı... Değişik geldi, daha önce hiç görmediği için ilgisini çekti. İlerleyen günlerde üfleyince duman çıkaran, ağıza konulabilen bu şey umarım daha fazla dikkatini çekmez.

Ben parka ilk gittiğim günden beri bu durumdan rahatsızım. Sigara içen anneler veya bakıcılar 3-5 kişi olduğunda oldukça fazla duman çıkıyor, rüzgar olduğunda külleri bizlerin, çocukların üzerine savruluyor. Bu gerçekten hoş olmayan bir görüntü yaratıyor ve bu durumun farkında olmak istemediklerini düşünüyorum. Ayrıca açıkça söylemeliyim ki; 15 aylık kızımın bu yaşta sigara ile tanışmasını, seyretmesini, bunu beynine kaydetmesini uygun bulmuyorum. Ben sigarayı bağımlılık olarak görmüyorum. Eğer evde içilmiyorsa parklarda da içilmemeli.

9 Haziran 2010 Çarşamba

Çalışan anne olmak gerçekten çok zor

Sabah 5:50'de kalkıyorum normal kalkmam gereken saatten 20 dk erken. Şayet Duru o sırada uyanırsa onunla ilgilenip tekrar uykuya dalmasını sağlamak için. Eğer uyanmazsa bende yanında uzanıyorum. Bu sabah 6'da uyandı geri uyudu. Ben hazırlanırken 6:30'da tekrar uyandı, annene odasına aldı, tabi anneneyi görünce daha da çok ağlıyor artık herşeyi anlıyor minik kuzu, annem oynatmaya başlayınca normalde hemen susardı bugün susmadı neyse gittim aldım kucağıma sustu, birlikte hazırlanmaya başladık, dişlerimizi fırçaladık, saçımızı taradık. Ben giyinirken o gezindi, hep gözü üzerimde. Çıkma saati geldi çattı. Çaktırmadan çıkacağım ama hiç beceremiyorum. Beni gördü ve kapıyı çektim. Ne kötü bir duygu yaa. Annem en son benim şemsiyemle oynatıyordu ama ben asansöre binerken ağlama sesini hala duyuyordum. Aşağı indim, taksiye bindim, telefonumu unuttuğumu farkettim ama eve dönme şansım zaten yok tekrar aynı şeyi yaşayamam servisimde kaçmak üzereydi zaten. Yolumun üstündeki 4 trafik ışığıda kırmızı denk gelince stres yaşamam kaçınılmaz oldu. Servisi kaçırsaydım tamam olurdu telefonda yok. Çok gergin bir sabah geçirdim. "dim" diyorum ama işe geldiğimde aklım yine hep evdeydi hala ağlıyor mu acaba? naptılar acaba? diye sürekli düşünüyorum.
Hep söylüyorum sabahın 7 sinde işe mi gidilir gerçektende öyle. Kışın daha da zor. Çocuğu olan insanlarla çocuksuz kişiler nasıl oluyor da aynı kefeye konulabiliyor gerçekten anlayamıyorum. İsteğe göre esnek çalışma saatleri yada part time çalışma imkanı gibi çözümler üretilmeli yada bambaşka bişey bilemiyorum. Mağdur binlerce annenin olduğunu düşünüyorum.

Olumsuz şeyler yaşadığımda diğer olumsuzluklarda aklıma geliyor ve bütün pozitifliğimi kaybediyorum buda olanlardan biri, ilk 6 ay sadece anne sütü diye herkes söylüyor ya, izin doğum sonrası 2. ayda bitiyor. Buna ne demeli? Ben kalan 4 ay çocuğu nasıl sadece anne sütüyle besleyebilirim. Ne kadar sütünü sağsan(ki hiç kolay bir iş değil) ne kadar 1,5 saatlik süt izninde olsa(istanbul'da hiçbir işe yaramıyor) 6 ay sadece anne sütü çok çok zor bence.

7 Haziran 2010 Pazartesi

Duru 15.aya yaklaşırken

Duru ile ilgili gelişmeleri işlerimin yoğunluğu nedeniyle uzun zamandır yazamıyorum. Şimdi aklıma gelenleri not etmek istiyorum. Duru 15 aylık olmak üzere. İletişimimiz oldukça arttı, al bunu babana ver, bunu ananeye götür dediğinizde anlıyor ve yapıyor dediğinizi. Dil gelişimi devam ediyor parktaki arkadaşı ecenin adını sürekli kullanıyor eceeeeee diye bağıra bağıra dolaşıyor. Kolay geldi sanırım herşeye eceee diyor. Anni, baba ve dede yi diyordu zaten.

Sevimli kuzu istediği bir şey varsa, mesela masanın üstündeki birşeyi istediğinde ıhh ıhh yapıyor bende teker teker bu mu bu mu diye soruyorum istediği o değilse ıh ıhh yapmaya devam ediyor, bulana kadar devam ediyoruz.

2 haftadır bıcı bıcı yaparken banyoyu kullanıyoruz daha önce salona küveti, bilimum diğer eşyaları taşıyor sonra tekrar geri yerleştiriyorduk, 3 kişi (baba, anne, anane) hepimiz bir işin ucundan tutup yıkanma olayını tamamlıyorduk. Şimdi havalar ısınıyor daha sık banyo yaptırmalı, banyoyu kullanmalı diyerek bir deneme yaptık, gayet güzel oldu. Şimdi Duru hadi bıcı bıcı yapmaya diyorum hemen banyoya giriyor. Dalinin şarkısı eşliğinde güzelce bıcı bıcı yapıp mis gibi kokuyoruz.

Gece uykuya giderken 1 aydır oldukça rahatız, ışığı kapatıp sarılıyoruz Duru öylece uyuyor bende bazen yorgunluktan sızıyorum. Gece en az 2-3 kere kalkıyor, bünyem alıştığı için çokta önemsemiyorum.

Koş koş dediğimizde bize doğru koşmaya başlıyor, son 2-3 adım kala gözlerini kapatıyor ve kendini kollarımıza atıyor. Çok tatlı oluyor minik pamuğum. Resmi koşarken çektim.

Son olarak öp diyorum ağzını yanağıma yada koluma değdirerek muahh muahh diyor :)