Duru buyuyor..

Lilypie Fourth Birthday tickers

26 Şubat 2010 Cuma

Duru'nun en sevdiği oyuncaklar bunlar

Resimde Duru'nun oynamayı en çok sevdiği oyuncakları görüyorsunuz. Ben diziyorum o hemen gelip dağıtıyor, eli görünüyor hatta orda. :) Şu günlerde kaplumbağasının deliklerinden altıgen ve yuvarlak olan şekilleri geçirebiliyor. Kitabını okuyor, çitli müzik aletini çubuğuyla çalıyor. Bebeğini (Ayşe) seviyor. Tahta oyuncaklarını yerinden çıkarıyor ama henüz geri takamıyor. Clipolar ile henüz tam oynayamıyor kenardaki kutuları boşaltıp dolduruyor ve ortasındaki dönen kısım ile oynuyor.

22 Şubat 2010 Pazartesi

Tik tik tik :)

Belgrad Ormanı

Duru ile ilk sözlü iletişimimiz gerçekleşti ve bu gerçekten süpper bişey. Soruyorsunuz cevap veriyor. Her zaman olmasa da genelde cevaplıyor "Anne ne yapıyor" dediğimde "tik tik tik" diyor.
Annanesi, akşamları ben eve gittiğimde kapıyı tıklatmamdan yola çıkarak Duru'ya anne gelicek tık tık yapıcak diye diye duruya tik tik demeyi öğretti.

Cuma günü uzun zaman sonra kızımla evde yalnızdık. Oyun oynadık, emekledik, yürüme alıştırması yaptık, parka gittik, toprağa, çimlere bastık, uyuduk. Çok güzeldi.

Cumartesi günü çok gezdik ve döndüğümüzde uyuyakalacak kadar yorulmuştuk. Daha önce gitmediğimiz bir yere Belgrad ormanına gittik. Aslında yola Bahçeköydeki Atatürk Arboretumuna gitmek için çıkmıştık. Hafta sonları kapalı olduğunu görünce üzüldük. Sonrasında ne var ki üzülecek bişey olmadığını, ormanınında tam istediğimiz gibi sessiz, huzurlu bir yer olduğunu gördük ve orda 3 saat geçirdik. Resimler çekindik, göl kenarındaki banklarda biz sandviçlerimizi yerken Duru ekmeğini kemiriyordu. Ordan Duru'nun yaş günü elbisesini almak için İstinye Parka gittik. Duru'ya çok güzel kırmızı şapkası ile takım bir elbise aldık.

Pazar günümüz havanın rüzgarlı olması sebebiyle kısa bir park turu dışında evde geçti.

16 Şubat 2010 Salı

Duru salıncağı çok sevdi

Pazar günü Duru'yu sitenin parkına götürdük. Dışarı çıktığımızda hafiften yağmur yağıyordu ve parkta kimsecikler yoktu. Bir an sallasak mı diye kararsız kaldık sonra yağmur az yağdığı için bakalım napıcak deyip salıncağa oturttuk. Bu onun için bir ilkti, otururken hiç zorluk çıkarmadı. Hatta salıncakta sallanmayı çok sevdi. Resimlerini de çektik ne kadar hoşuna gittiğini görebilirsiniz. Bu arada resimde de görünüyor 10 ay 10 günlükken ilk dişimiz çıktı, ikincisi de onu takip etti. İlklerle dolu çok güzel bir ay yaşadık.

3 Şubat 2010 Çarşamba

6. Hastalık

Durunun geçtiğimiz günlerde geçirdiği hastalığın 6.hastalık(Roseola Infantum) olduğunu yeni öğrendik. Oyun grubundan Çiğdem hanım sitedeki yazımı okumuş ve bana mail atmış. Böyle bir hastalığın var olduğundan onun sayesinde haberimiz oldu. Kısaca bahsetmek istiyorum. 6 ay -3 yaş arasındaki çocukların %95 'inin geçirdiği bir hastalık, bir kez geçirdikten sonra bağışıklık kazanılıyor. Diş çıkarma dönemlerinde daha sık rastlanıyor. Hastalığın belirtileri aniden çıkan ateş ve sonrasında döküntü olduğunda hastalığın teşhisi kesin olarak konabiliyor. Döküntü 24 saat sonra sönüyor. Yüz, gövde, kol ve bacaklarda mimik sivilceler şeklinde görülüyor. İyileşme süresi 4-5 gün sürebiliyor. Çocukta huzursuzluk ve uyku problemleri oluyor.