Duru buyuyor..

Lilypie Fourth Birthday tickers

18 Şubat 2011 Cuma

Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı

20 yıldan beri, Anne-bebek ve çocuk sektörünün önde gelen kuruluşlarının katılımıyla gerçekleştirilen fuarın, 20. si 17 Şubat-20 Şubat 2011 tarihinde İstanbul Fuar Merkezin'de açılıyor.

ÜRÜN GRUPLARI

  • Aşı ve İlaç
  • Beslenme ürün ve araçları
  • Dergi ve yayınlar
  • Diyabetik gıdalar
  • Giyim ve aksesuar
  • Güvenlik
  • Kozmetik ürünler,
  • Mobilya ve tekstil ürünleri
  • Oyuncak
  • Puset
  • Araba
  • Bisiklet
  • Sağlık
  • Tüm anne ve bebek gereçleri

FUAR TARİHİ ve SAATLERİ

Tarih :17-20 Şubat 2011

Perşembe - 10:00 - 19:30
Cuma - 10:00 - 19:30
Cumartesi - 10:00 - 19:30
Pazar - 10:00 - 19:30

ULAŞIM

Aksaray ve Atatürk Havalimanı'ndan metro ile ulaşım
3 alternatif arterden karayolu ile ulaşım (E5, TEM ve Sahil Yolu)
Bakırköy IDO iskelesinden 5 dakikada, Yenikapı hızlı Feribot iskelesinden 20 dakikada ulaşım
Taksim'den IETT otobüsleriyle ulaşım

15 Şubat 2011 Salı

Hafta sonu park keyfi..

Geçtiğimiz haftanın başından itibaren hafta sonu için yalovaya gitme planları yapıyordum. Kindyroo ya gitmiyorduk(1 aylık aldığımız paket bitti tekrar bir fırsat bekliyoruz) hava güzel olacaksa İstanbul'da kalmak -planımda yoksa- istemiyorum. Öyle gelişmeler olduki bu karar bir anda yoğun bir kararsızlığa dönüştü. Havaya güvenemediğimiz için soğuk olur, kendimize güvenemediğimiz için çok mu yoruluruz benzeri karamsar düşünceler bu kararsızlığın başlıca nedenleriydi. Hava iyi olur gezeriz, 3 aydır gitmiyoruz, Duru'da eğlenir diye düşündüğümüzde gidelim diyorduk. Sonunda Cuma akşamı ani bir kararla trafiği de kontrol edip saat 8 de yola çıktık, 11:30 da yalovadaydık. Duru yolda uyudu, eve vardığımızda cin gibiydi benimde aksine gözümden uyku akıyordu tüm haftanın yorgunluyla artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Zorlu bir yatma faslıyla geceyi birazda olaylı kapatıp sabahı ettik gerisi sorunsuz geçti diyebiliriz. Pazar günü Berat ve Burak'la parkta oynamaları gerçekten çok keyifliydi. Keşke hep beraber büyüselerdi diye düşünmeden edemedim. Birbirlerini çok özlemişlerdi ve daha sık görüşmeleri için daha sık biraraya gelmeliyiz. Bu arada pazar günü 23 aylık olduk.
Fotoğraf çekerken "hiiiii yapın" dedim onlarda yaptı :)

10 Şubat 2011 Perşembe

Kahvaltı seçeneklerimiz

Duru'nun kahvaltı sofrasınından bahsetmek istiyorum. Şu anda mevsimi olmadığı için domates ve salatalığı evde bulundurmuyoruz. Zeytin, reçel, bal, tahin ve pekmezi direk olarak hiç yemedi, yemiyor. Ekmek olarak geçtiğimiz haftaya kadar Doygun'un tam buğdayını kullanırken bu hafta carrefourda rafın arka kısımlarında ihe'nin organik tam buğday ekmeğini görünce denemek için aldım. Fiyatı görünce şaşırdım benim aldığım ekmek 3.90 lira bu 1.75. Eve gider gitmez denedim tadı çok güzel tavsiye ederim eskiden köyde yaptığımız taş fırın ekmeklerini çağrıştırdı bana daha bir sevdim. Kahvaltı seçeneklerimizse şöyle;

1- Peynirli omlet, ballı ıhlamur, ekmek
2- Ara sırada olsa pekmez, peynir, tereyağ, ekmek ve süt karışımı
3- Peynir yumurta karışımını ekmeğin üzerine sürüp, üstüne biraz tereyağ ile fırınlama ve yanına ballı ıhlamur
4- Dil peynirli tost ve ballı ıhlamur
5- Krep(içine birşey sürdürmüyor sade yiyor) ve ballı ıhlamur
6- Bazen peynirli(kaşar loru kullanıyorum) börek ve ballı ıhlamur

Başka neler olabilir diye düşünüyorum. Fikriniz var mı?

8 Şubat 2011 Salı

Baba-kız zaman geçirmece

Duru, evde ben ve babası olduğunda genelde benimle birşeyler yapmayı tercih ediyor benim mutfakta işim varsa babasınında çabasıyla oynayabiliyorlar. Ama ben olmadığımda babasıyla çok güzel oynuyorlarmış buna dayanarak cuma gidip pazar dönen annanenin yalovada kalma süresini biraz daha uzatalım pazartesi sabah gelsin dedik. Duru dün sabah 2,5 saat babasıyla birlikteydi. Legolarla oynayıp, boya yapmışlar, yemek yemişler, caillou'yu seyretmişler, yakalamaca oynamışlar. Buda geç kalınmış bir ilk olarak blogta yerini alsın.

7 Şubat 2011 Pazartesi

İlk saç kesimi annanneden..

Duru doğduğunda saçlı bir bebekti sonra neredeyse %90'ı döküldü kalan %10'luk kısım bu güne kadar diğerlerinden açık ara önde geldi ve epey uzadı bu saçlar geriye değil öne doğru geldikleri için sürekli gözünün önündeydiler, ne kadar toka taksakta sevmediğini için kafasında tutmuyordu. 31.01.2011'te annanesi duruma el koyup gözüne gelen kısmı makasla uçurmuş :) Görür görmez farkettim. Çok güzel olmuş yüzü gözü açılmış çok beğendik ama doğrusu ben yapamazdım bu arada saçları saklayamadık çünkü annem atmış.

Çorbi yapıyoruzz...

Mutfakta yapılan her yemeğe katkıda bulunuyor çorbiyi karıştırıyor, pakarnaya tuzunu atıyor. "Anne karıştırayım" diyor, "tamam al" diyorum bide güzel karıştırıyor görmelisiniz, benden gördü kepçeyi çorbanın içine daldırıp kıvamına bakımayı onu da yapıyor. Yalnız çok dikkatli olmak gerekiyor bir ara ocaktaki tencereyi kucaklamak istedi son anda müdahale ettik yanmadık çok şükür.

Şuuuuu... Uyoo!

Fotoğrafta Duru ve arkadaşları Ayşe, Ece, Tavşan, Toprak, Geyik ve Ayı var. O kadar çoklar ki hepsini taşırken sorun yaşıyoruz. Kucaklamaya çalışıyor kucağına sığmayanlar düşüyor tekrar almaya çalışıyor gene düşüyor en sonunda kızıp yardım istiyor. Onlara yemek yediriyor, hepsini tek tek öpüyor üzerlerini örtüp uyutuyor. Parmağıyla sus işareti yapıp "uyo" diyor. Onları çok seviyor. Annem gündüz uyuturken hepsini yanına almak istiyormuş, sallanarak uyuduğu için kimi yere düşüyormuş onu alalım diye ağlıyormuş. Bir tanesi eksik olsun hemen farkediyor gidip onu arıyor. 6 taneler daha fazla peluş oluncak almak yok.

1 Şubat 2011 Salı

Kindroo'ya gidiyoruz

Bu aralar internetteki fırsatlara kendimizi kaptırdık. Bunlardan biride Kindyroo. Evimize çok uzak olmasına aldırmadan 3 haftadır cumartesi günleri 12:00-13:00 saatleri arasındaki aktivitelere katılıyoruz. Her geçen hafta benim memnuniyet katsayım artıyor. Hatta 1 aylık aldığımız bu paket bittikten sonra (Duru oldukça memnun olduğu için) devam etmeyi düşünüyoruz. İlk hafta çok kalabalıktık sonraki hafta bu durumu hemen değiştirip grubu 2 ye böldüler bu sayede iletişim daha güzel, oyunlar daha olması gerektiği gibiydi. Her hafta değişen hareket alanları var. Düşünülerek oluşturulmuş bir ortam olduğu belli oluyor. 14 haftalık bir çalışma konusu seçilmiş oda VÜCUD ve onunla ilgili her hafta başka bir tema seçiliyor. İlk hafta koku duyusu, sonraki hafta duyma ve son hafta sırt üzerine yoğunlaşarak çalışmalar yapıldı. Orada geçirdiğimiz 1 saatin nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Evde çalışmalarımıza devam ediyoruz. El arabası, maymun, uçak oluyoruz takla bile atıyoruz. Sevdiğim bölümlerden biride her haftanın konusu olarak bir hayvan seçiliyor ve o hafta siz o hayvanın resmi veya oyuncağı ile gidiyorsunuz. Girişte oyuncaklar toplanıp bir çuvalın içine konuyor ve en son tüm çocuklar daire oluşturup oturuyoruz. Çuvaldan çıkan oyuncak "senin mi senin mi" diyerek güzel bir oyun oynanıyor. Senin değilse "hayııır" diyorsun seninse "benim" deyip alıyorsun. Duru çuvaldan çıkan oyuncağını gördüğünde hemen hareketleniyor kalkıp almak istiyor. Sırası geldiğinde gidip alıyor. En son sağ sol kavramlarını öğrenmeleri için bir el ve bir ayaklarına salyangoz işareti konuyor. Önümüzdeki cumartesinin oyuncağı palyaço. Bu sayede Deve ve Zürafa'mız oldu onları tanıdık. Şimdi biraz araştırma yapıp palyaço bulmalıyım.